Yaz turizminin gözde noktalarından biri olan Muğla, yerli ve yabancı turist çekme konusunda sorun yaşamayan bir şehir olarak biliniyor. Gözde merkezleri, etkileyici özellikleri ve sık sık talep alan otelleri Muğla’yı yaz sezonunda Türkiye’nin en çok tercih edilen şehirlerinden biri haline getiriyor.
Peki deniz, kum ve plaj üçgeni dışında Muğla’da nereye gitmeli, nereyi görmeli?
Tlos Antik Kenti
Seydikemer’de bulunan Tlos Antik Kenti, UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde buluyor. En eski yerleşim alanlarından biri olan bu antik kent, MÖ 14. yüzyıldan bu yana doğaya hakim görüntüsü ile ziyaretçilerini etkilemeye devam ediyor.
500 metrelik dik yamaçları, tapınak mezarlar, duvar kalıntıları gibi yapıların yanı sıra Roma Dönemi’ne ait surlar, ayakta kalan tiyatrosu, Tlos Antik Kenti’ni görmeden geçilmemesi gereken bir yer konumuna getiriyor. Tlos, aynı zamanda Hristiyanlık tarihi bağlamında da büyük bir öneme sahiptir. Osmanlı Devleti döneminin izlerini de taşıyan yer, dönemin ticaret yollarının kesişme noktası olarak biliniyor.
Amintas Kaya Mezarları
Amintas Kaya Mezarları, veya diğer adıyla Fethiye Kral Mezarları, MÖ 4. yüzyıldan kalma bir yapıt olarak biliniyor. Kral Amintas’ın anısına inşa edilmiş olan bu yapıt, Likya Uygarlığı’na ait olan en önemli kalıntılardan biri olarak biliniyor.
Yüz adet basamağın çıkılmasının ardından Fethiye Körfezi ve Şovalye Adası manzarası, Amintas Kaya Mezarları’nın görülmeden geçilmemesi gerektiği konusunda ikna edici bir güzellik.
Dalyan Nehri
Dalyan Nehri, Akdeniz ile Köyceğiz Gölü arasında bir nevi köprü görevi gören kanaldır. Nehrin bu kadar talep almasının en önemli etkilerinden birisi de Caretta Caretta’lardır. Mavi yengecinizi yedikten sonra Caretta’ları deniz üstünde görmek istiyorsanız; yengecinizden birkaç parçayı nehre atın.
Kayaköy
Hüzün dolu bir yaşam alanı; eski adı Levissi olan yaklaşık 5 bin yıllık geçmişe sahip köy, 3000 ‘in üzerinde konuta sahiptir. Terkedildiği için zamanla bu konutlardan çoğu yıkılmıştır. Fakat eski yapıları incelemek, oranın etkileyici havasını tatmak bir başka.
Bodrum Kalesi
120 yıllık bir oluşum ile yapılmış, 5 ülkenin ismini taşıyan kulesi bulunmaktadır. Yarımada üzerinde, iki adet liman arasında yapılan bu kalede Mausoleion ’un taşları kullanılmıştır. Orta Çağ anıtları arasında en iyi korunmuş olan abidedir. Bodrum Kalesi, 1995 yılında Avrupa’da Yılın Müzesi yarışmasında “Özel Övgü” ödülünün sahibi olmayı başardı. Kalenin içinde, su altı kazı ve araştırmalarından çıkan eserler ve Bodrum civarındaki kazılardan bulunmuş olan yapıtlar da sergileniyor.
NOT: Dalyan’a yolunuz düştüğünde, çamur banyosu yapmadan dönmeyin. 🙂
0 Yorum